30 Ekim 1918
|
30 Ekim 2013
|
30 Ekim 1918… 95 yıl önce Mondros Ateşkes Andlaşması’nın imzalandığı bugün, Türkiye tarihinin kara bir lekesidir. Mondros, Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan ateşkesin belgesidir. Osmanlı adına Bahriye Nazırı Rauf Bey, Limni Adası’nın Mondros Limanı’nda demirli Agamemnon zırhlısında, 30 Ekim 1918 akşamı imzalamıştır. O 25 maddelik belgenin 5. maddesi ne demekteydi, bilir misiniz? “Sınırların korunması ve asayişin temini için gerekli olanlar dışında askeri birlikler derhal terhis olunacak” O 25 maddelik belgenin 6. maddesi ne demekteydi, bilir misiniz? “Türk Donanmasının bütün savaş gemileri teslim edilecek ve gösterilecek limanlarda tutuklu bulunacak” Mondros teslimiyetinin ardından, komutanlar ve dönemin millici yazarları, İtilaf Devletlerinin işgal ettikleri İstanbul’da kurdurdukları Nemrut Mustafa Paşa Harp Divanı’nınca tutuklanarak Bekirağa Bölüğü Mahpushanesine dolduruldular. Ancak o zaman, şimdiki gibi “ileri demokrasi” değil,“bilfiil işgal” vardı. |
Cumhuriyet Donanması 29 Ekim 1923 günü doğdu. O tarihten itibaren Türk savaş gemileri, “TCG” , yani Türkiye Cumhuriyeti Gemisi unvanına kavuştu. Donanma ve onu destekleyen tüm kara birimlerine de “TCB”, yani Türkiye Cumhuriyeti Bahriyesiunvanı verildi. Bugün emperyalizmin yerli işbirlikçilerle 40 Amiralini ve 400 seçkin denizcisini yok etmeye çalıştığı şanlı Cumhuriyet Donanmasının 300 savaş gemisinin isminin önünde TCG, 36 helikopter ve 10 uçağının borda numarası önünde TCB ve 40 bin deniz erinin şapkasının alın üstüne gelen şeridinde TCB rumuzu vardır. Yani TCB, Türk denizcisinin alın yazısıdır. 95 yıl önce terhis edilen ordu yeniden kuruldu, Kurtuluş Savaşı’nı verdi, Cumhuriyet’i kurdu. Bugün onlarca subay ve generali ve genelkurmay başkanı, Bekirağa Bölüğü mahpuslarında… 95 yıl önce limanlarda tutuklanan donanma, esaretten kurtarıldı,Kurtuluş Savaşı’na katıldı, gelişti, güçlendi. Bugün onlarca subay ve amirali ve eski komutanı Bekirağa Bölüğü mahpuslarında... Donanmasına komuta edecek bir amirali bile yok. Buna bir de, iki uçakla başlayan ve dünya çapında bir güce ve cesarete ulaşan Hava Kuvvetlerimiz de eklendi. Bugün onlarca subay ve amirali ve eski komutanı Bekirağa Bölüğü mahpuslarında... Filosuna komuta edecek bir muharip pilot bile bulamadı. Kol uçuşları öksüz… BALYOZ Davası’nda 9 Ekim 2013 tarihinde verilen Yargıtay kararı ve onu izleyecek kararlar, işte bunun için 30 Ekim 1918’dir... 95 yıl sonra Mondros’un yeniden hortlatılmasıdır. Ne yazık ki, “bilfiil işgal” altında değil, “ileri demokrasi”de!!! |
Ama unutulmamalı ve iyi bilinmelidir ki; Türk ordusu ve donanmasının teorisi Mustafa Kemal’dir.
Nasıl ki o, en zor anlardan, “tamam bitti artık” denen dönüm noktalarından Türk ulusuyla birlikte aydınlığa çıkmıştır, bugün de aynı kader geçerlidir!
“Bilfiil işgal”miş, “ileri demokrasi”ymiş, fark etmez!
Mondros’u yırtıp atan ve Cumhuriyet’i kuran, ordu ve donanmaya saygı ve minnetle…
Mehmet S. KESİMOĞLU
CHP Kırklareli Milletvekili
|
This is default featured slide 1 title
Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.
This is default featured slide 2 title
Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.
This is default featured slide 3 title
Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.
This is default featured slide 4 title
Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.
This is default featured slide 5 title
Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.
30 Ekim 2013 Çarşamba
Tarih Affetmemiştir Affetmeyecektir
AKP'den CHP'ye

7 Ekim 2013 Pazartesi
Onuru Kırılan Adamlar!!!
6 Ekim 2013 Pazar
Danıştay'dan Erdoğan'a yanıt ŞAMAR ( HAYRET ) : Andımız Irkçı değil !!!
Bakan Hayati Yazıcı "ırkçı" diyor ancak Danıştay'ın 18 Şubat 2011 tarihli kararı bunun tam tersini söylüyor. İşte o karar metni.
“Türk kelimesi bir ırkın değil, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan; dili, ırkı, rengi, cinsiyeti, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi ne olursa olsun, tüm vatandaşların bir araya gelerek oluşturdukları ve herkesi kucaklayan milletin ortak adı olup, aksi yöndeki davacı iddialarına itibar edilmemiştir.”
Danıştay, bu kararını Anayasa'daki "Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk'tür" hükmüyle destekledi.
“Erdoğan: O çocuklara taa 33'ten kalma soğuk savaş döneminden kalma sloganlar attırmak değildir”
3 Ekim 2013 Perşembe
Şüpheli Paket - Vicdansızca Din İstismarı
CHP’li Emine Ülker Tarhan, Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı Demokratikleşme Paketi’ni “şüpheli paket” olarak nitelendirdi.
CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Demokratikleşme Paketi’ni eleştirdi. Tarhan, “Açıklanması bile sansürlü bir paket açıklandı. Böylece çok demokratikleştik. Meğer ülkemizde demokratikleşmenin en büyük engeli küçük çocukların okudukları iki satırlık Andmış da haberimiz yokmuş. Hangisinden gocundular bilmiyorum ve merak ediyorum” diye konuştu. Demokratikleşme Paketi’ni “şüpheli paket” olarak niteleyen Tarhan, şöyle konuştu: “Farklı mezhepten olanları yuhalatan, farklı düşündüğü için kendi partililerini bile hain ilan eden biri, bize demokratikleşme paketi hazırlamış. Şunun şurasında 5-6 ay kala seçimlere bazı ağızlara bir parmak bal çalmış. Aynı referandum paketindeki gibi hileden de geri durmamış. Diğer düzenlemeler bir dolgu malzemesi. Bir tek madde onun için hayati; kamuda türban... Özgürlükler ise başka bahara. Paket şüpheli bir paket.”
Oy avcılığı
“Asıl amaç kendi eşrafını özgürleştirmek, diğerlerine mahalle baskısını meşrulaştırmaktır” ifadesini kullanan Tarhan, “Tüm insanlar eşittir ama biz daha eşitiz diyerek, tabanındaki oyları garantiye alma avcılığıdır. Sıkıştığı her zaman yaptığı gibi hiç acımadan vicdansızca din istismarı yapmaktır. Meşhur ajandasını uygulamaya koymuş, kurnazlığın adını da demokratikleşme paketi yapıp bir taşla sayısız kuş vurmuştur” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren Tarhan, “Başbakan’ın işlediği nefret suçları için -ki muhtemelen yine işleyecektir- savcıların ne yapacağını merak ediyorum. Sivas Davası’nın zaman aşımına uğramasına ‘hayırlı olsun’ diyen birinin Alevilere hakkını vermesini bekliyoruz öyle mi, o Alevilere ancak, Alevilerin hakkını avucuna verir avucuna. Ben dinlenmekten, izlenmekten ve fişlenmekten gerçekten yoruldum ama onlar fişlemekten yorulmadılar” şeklinde konuştu.
Hafif tonlar
Demokratikleşme Paketi için “oyalama-boyalama paketi” değerlendirmesinde bulunan Tarhan, “Yargı bağımsızlığı ne oldu, basın özgürlüğü, parti içi demokrasi? Belli ki yetiştirememişler. Anlaşıldığı kadarıyla paket demokratikleşme değil, kamuoyunu oyalama, boyalama paketi. Bazı kesimleri seçime kadar oyalama geri kalan kesimleri hafif tonlarla hafif renklerle boyalamadır” ifadelerini kullandı. Kadınlara seslenen Tarhan, “Geçmişin darbecileri gardırop Atatürkçülüğü yaparken ahir zaman darbecileri garıdrop/ kostüm dinciliği yapıyorlar. Vicdanlarımızı ölçme değerlendirmeye tabi tutmaya çalışıyorlar. Sizi de, kutuplaştırmaya çalışanlara karşı durun, mahalle baskısına izin vermeyin” diye konuştu.
Mecliste Yaptığı Basın Toplantısı :
2 Ekim 2013 Çarşamba
Andımız IRKÇI kürt marşı Demokratik!!!
Hükümete teşekkür eden BDP bu görüntülere ne diyecek
( Haydi Yorumla )
1 Ekim 2013 Salı
Demokratikleşme Paketi Perde Arkası
TÜRK MİLLETİ Sahnelenen filmi ibretle izliyor. Bu bir AKPKK ortak yapımı(mı)?