Ekonomi Çöküyor

Hani Büyük ve Güçlü Ekonomimiz vardı.

This is default featured slide 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

19 Eylül 2016 Pazartesi

Bir malAK'ın güne başlayışı


Share:

29 Mayıs 2016 Pazar

Geziden Sonra Tayyit


Share:

4 Mayıs 2016 Çarşamba

Divitoğlu ve Hamamoğlanız Reizin Hikayesidir bu


Share:

27 Aralık 2013 Cuma

HATIRLATALIM DEDİK

SEN GİTMEDEN BİTMEZ BU KAVGA!!!!

Share:

19 Aralık 2013 Perşembe

BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN KARDEŞİ MUSTAFA ERDOĞAN'IN SEKS KASETİ SEVİS EDİLDİ!


MİLLETE DİN İMAN AMA KENDİLERİ ZEVKİ SEFA İÇİNDE!

100 milyar Euroluk vurgun vuran bu müslüman hırsızlar millete din,iman,cami diyorlar..Cennet, cehennem,mahşerle korkutuyorlar.. Dindarım havası yaratmak için kendi karılarını tesettüre,çarşafa kapıyorlar ama bir taraftan da bizden yoldukları paralarla gizli ...gizli saçı başı açık güzel kadınlara ev tututup viskilerini yudumlayarak alem yapıyorlar.. Ama yurdum müslümanıma cennete gitmen için sabah akşam namaza dur diyorlar,fakat kendileri bu dünyada cenneti yaşıyorlar..

Din ile uyutma,dinden geçinme böyle bir şey! Ve bu 1400 yıldır devam ediyor..Yapacak bişey yok!

NOT: Başbakan'ın kardeşi Mustafa Erdoğan'ın genç kadınla görüldüğü videoyusu. Videoda cinsel ilişki görüntüleri yok.. Olsaydı Yayınlamazdım..
 
 
 
 
 
 
 
 

 
 
Share:

ERDOĞANIN ŞOK RÜŞVET SES KAYDI İNTERNETE DÜŞTÜ

ŞOK ŞOK ŞOK!!!!

Boşbakan Erduvanın Rüşvet Ses kaydı dinleyin....


Share:

17 Aralık 2013 Salı

Uğur Dündardan Operasyon İle İlgili İlginç Yorum

Vaktiyle Başbakan’ı uyarmıştım

Usta gazeteci Uğur Dündar dev rüşvet ve yolsuzluk opresayonuyla ilgili konuştu. Vakjtiyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı uyardığını belirten Dündar, ”Bu çok büyük bir operasyon. İçişleri Bakanı’nın oğlunu dahi gözaltına aldılar. Bu operasyonun arkası gelecek” diye konuştu. İşte Dündar’ın Sözcü TV’ye ye yaptığı olay yaratacak açıklamalar…

İZLEYİN

Share:

EMİNE ÜLKER TARHAN'DAN ERDOĞAN'A TOKAT GİBİ KONUŞMA!

Emine Ülker Tarhan'ın konuşmasına Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç bile hayran kaldı.

2014 Bütçe görüşmelerinde CHP milletvekili Emine Ülker Tarhan Başbakan Erdoğan'a ağır sözlerle yüklendi. Tarhan konuşmasında “Yurtta, dünyada beton atmaktan zenginleştiniz.” “ODTÜ’yü kanatmadan yol yapamaz mıydınız? Yalova Köşkü’nü hiç mi örnek almadınız? Cumhuriyetin tüm yaptıklarını hem satıp, hem demir ağlara sardırıp kurucusuna dil uzattınız. Diktiği ağaçları söküp kendinize AKsaray yaptınız. Onca satışa, rağmen başınız belada. Para azaldı galiba. Alelecele Katar’a niye gitmişti sahi başbakan?“ konularına değindi.

Erdoğan'ın Gezi Parkı eylemlerinde polis destan yazdı demesini eleştiren Tarhan “kimisi gaz odası, kimisi gaz bombası destanı yazarmış,” diye devam etti. Başbakan’ın oğlunun gemileri için “helal” sertifikası var mı diye soran Tarhan, Başbakan’ın artık ciddiye alınmadığını, başkanlık hayallerinin bittiğini ve tuttuğu takımın maçlarının 34. dakikasında çıkacağını çünkü itiraza tahammülü olmadığını, muhafazakâr ama asla demokrat olmadığını belirtti.

Başbakan Erdoğan’a “siz, hem de kendi yarattığınız adaletinizle yargılanmayı hak ediyorsunuz. İşte bu yüzden iktidarı kaybetmekten, en çok da demokratik yollardan kaybetmekten korkuyorsunuz.” diyen Tarhan sözlerini, “çekip gitmesi gereken birisi varsa o da sizsiniz,” diyerek tamamladı.

HİTLERİN ÖZELLİKLERİ

Hitler'in özelliklerini sayan Emine Ülker Tarhan “komşuyu komşuya düşman eden, gaz kullanmayı, kadınların çok çocuk doğurmasını tercih eden, komşularıyla savaşmak isteyen Hitler kendini dinsel bir imparatorluğun başı zanneden, kendinden geçmiş bir megolaman ve insanlıktan uzak bir faşistmiş ve bıyık seçimi de muhteşemmiş,” dedi. O Konuşmanın Videosu aşağıdaki gibidir..





ARINÇ BİLE HAYRAN KALDI!

Emine Ülker Tarhan'ın bu sert sözlerine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın sert bir şekilde cevap vermesi beklenirken Arınç hiç yapmadığı bir şeyi yapıp, Emine Ülker Tarhan’ı överek, “Şimdi Emine Ülker Tarhan hanımefendi çok acı şeyler söyledi, ama üslubuyla söyledi. Buna kızmaya hakkımız yok ki. Bağırmadı, çağırmadı...” diyerek kendisinden beklenmeyen bir tespitte bulundu.

ARINÇ AKP'DEN DÖVÜŞEREK AYRILACAK!

Bülent Arınç'ın Emine Ülker Tarhan'ın öven konuşmasının arkasında Erdoğan ile düşdükleri fikir ayrılıklarının neden olduğu iddia edilirken Ankara kulislerinde aktif siyaseti bırakacağı söylenen Arınç’ın dövüşerek çekilmeye karar verdiği görüşü hakim. Tarhan’ın Başbakan için yaptığı eleştirilere Bülent Arınç’ın da susarak hak verdiği, sükutun ikrardan geldiği konuşuluyor.
Share:

Rasim Ozan Kütahyalı SEKS Kaseti

Üzülerek yayınlıyoruz. İlksiz ve yemek yediği kaba pisleyenlere anladıkları dilden yayın yapıyoruz. Düşmanın Mertine Bunu yapmazdık...



Share:

16 Aralık 2013 Pazartesi

CHP Genel Başkanı Yarına Dair Sözlere Katıldı Mutlaka İZLEYİN!!!

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçtaroğlu KON TV Yarına Dair Sözlere Katıldı Tek Parça Mutlaka izleyin....
















Share:

2 Aralık 2013 Pazartesi

Danışıklı Dövüş Kanmayın!!!


Dershane kapatma olayının -aslında cemaat hükümet çatışması gibi gösterilmeye çalışılan olayın- tamamen bir düzmece senaryo olduğunu anlamak pek zor değil. 

Cemaat dershaneleri 3 yıldır hazırlıklarını tamamladılar. Yeşilırmak-Fem ve Anafen gibi dershaneler ANAFEN adı altında toplandılar.
 
Neden mi ? 

Başbakan diyor ya büyük olanlar okullaştırılacak, küçük olanlar kapatılacak diye. Adamlar zaten büyük dönüşüme üç yıldır hazırlandılar, hazırlar. Aslında bu dönüşüm projesi cemaatin fikri. Cemaatin senaryosu.

Peki bu kavga ediyormuş görüntüsü niye ? 

Atanamayan öğretmenleri atama konusunda Başbakanın söylemlerine bir bakalım. “Atanamayan öğretmenleri atarsak mevcut öğretmenlere zam yapamayız böylece çalışanları düşük maaşa çalıştırmış oluruz.” Bunda ne var demeyin aynı başbakan cemaate “tüm öğretmenlerinizi kadroya alalım, hatta atama yaş sınırını 40 a çıkartalım dedik yine kabul etmediler” demiyor mu? (Bu arada dershanelerde çalışan ve başbakanın atama sözü verdiği öğretmen sayısı yetmiş bin.)

Kabul edecekler…. 

Ama biz sırf başbakan cemaati dize getirdi, bak dershaneleri kapatırken hoca efendinin gözünün yaşına hiç bakmadı helal olsun diyelim diye sürdürüyorlar bu oyunu.
Başbakan atama sözünden başka sözler verdiğini de söylüyor cemaat dershanelerine. “Okullaştığınızda 30 kişilik sınıfınızın yarısı boş kalırsa parasını devlet versin diyoruz kabul etmiyorlar” diyor.
Tadından yenmez teklifler bunlar. Cemaatin senaryosu. Oynuyorlar. Bizler de “Aslan Başbakan Cemaati bile dinlemedi” diyoruz.

Bizler zaten eğitimin özelleştirilmesine karşı olanlar!

Dershaneye de özel okula ihtiyaç duyulmayan bir eğitim sistemini savunanlar ve özleyenler olarak hoca efendi ile başbakan arasındaki bu oyunun bir parçası olmayacağız.
Dershaneler elbette kapatılsın.
Özel okullar da kapatılsın.
Devlet parasız nitelikli eğitimin kapılarını açsın.
Varsa verecek parası bu anlamda kullansın.
Share:

Demirtaş'tan AKP'ye tam destek

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Güneydoğu için özerklik istedi. AKP açılımına destek veren Demirtaş, "Gelinen nokta akılcı, doğru bir sürecin geliştiğine işaret ediyor. Biz bu nedenle hükümetin attığı adımları destekledik, doğru adımlardır dedik" ifadelerini kullandı.
---------------

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır'da konuştu, Güneydoğu için farklı statü istedi.

Demirtaş, Erdoğan'ın açıklamaları için "anlamlı" dedi.

Demirtaş, BDP olarak AKP açılımına destek verdiklerini belirtti.

Demirtaş, açılımın ardından terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile müzakerelere zemin hazırlandığını belirtti.


Share:

AKP Cemaat Kavgasında Emre Usluya Dava


Erdoğan'dan Emre Uslu'ya dava

AKP-cemaat kavgası Taraf Gazetesi'nin yayınladığı Milli Güvenlik Kurulu raporu üzerinden devam ediyor. Gazete, hükümetin cemaate karşı faaliyetlerinin 2010 yılına kadar sürdüğünü iddia eden belgeleri yayınladı.
------------

Taraf Gazetesi, cemaat faaliyetlerine 2004 yılı Milli Güvenlik Kurulu kararlarıyla ilgili yayınlarını sürdürdü. Cemaat, AKP cephesinin "kararlar uygulanmadı" şeklindeki savunmasına, Taraf'ın bugünkü manşet haberiyle yanıt verdi.

Gazete, MGK kararının ardından cemaat kurumları ve mensuplarının 2010'a kadar fişlendiğini iddia etti. Gazete, cemaate yönelik hükümet takibinin belgesi olduğunu ileri sürdüğü listeler yayımladı.

Başbakan Tayyip Erdoğan ise Taraf yazarı Emre Uslu'nun dershaneler ile ilgili yazısı nedeniyle, gazete ve Uslu'ya dava açtı. Avukatları, Erdoğan'ın kişilik haklarına saldırı olduğu gerekçesiyle Taraf ve Emre Uslu'dan 50 bin lira manevi tazminat talep etti.
Share:

30 Kasım 2013 Cumartesi

Şuursuz akpnin şuursuz çakalı...



A-KEPE "TÜRKLÜK" İLE SAVAŞINI NETLEŞTİRDİ VE ŞÜPHEYE YER BIRAKMADI...

TC ile sıkıntısı, anayasadan "Türk" kavramını çıkarmak istemesi,andımızın kaldırılması derken son gelişme netlik "çözünürlüğünü" artırdı...

A-kepe'li Prof.Dr. Aktay’ın konuşması:

“Bu ülkede sadece Türkler üzerinden giderseniz bunun masrafı ve maliyeti çok fazladır. Türkiye'yi bölünmenin eşiğine getirirsin. Türkiye'de yaşayan diğer insanları bu şekilde memnun edemezsiniz. Diğer insanları kendine karşı kışkırtmış olursun. Onun için vatandaşlık bağına dayalı yeni bir millet tanımı yapmak çok önemli. 
Millet mi diyorsun? Al sana millet! Sonuçta milletin ne olduğu, siyasilerin kararı ile içeriği doldurulan bir şeydir. Milletin içeriği, muhtevası, tanımı o siyasiler tarafından yapılmış sonuçta. 
Sana demişler ki, ‘Sen Türksün’. Ne demek Türklük? İşte Orta Asya'dan gelmişsin. Bir bakıyorsun, kaçımızın dedesi Orta Asya'dan gelmiş? Bir sor bakayım gerçekten. Var mı böyle bir şey? O milletin yavaş yavaş zaten etnografyası da işlenmeye başlanıyor. 
Gerçekten de böyle bir şey. Türk nedir mesela? İsmet Özel'in çok ilginç, çok güzel tahlilleri vardır. Türk dediğin bir sentezdir zaten. Türk diye bir ırk yok.”
Bunun üzerine bir öğrenci, “Türk diye bir ırk yok söyleminizi kabul etmiyorum. Çünkü Türkler vardır. Dünya kadar imparatorluk yıkmış ve kurmuştur” tepkisi gösterdi ve akabinde bazı öğrenciler salonu terk etti.
BİZ KENDİSİNE BOŞ VAKİTLERİNDE "TÜRK TARİHİ" OKUMASINI TAVSİYE EDİYORUZ...

NOT : ODTÜ ye girmek için kafa lazım diyordum bu adamı tanıyınca tahminimde recep oddüde okuyanların hepsini bu kalas gibi zannetti ondan oddüyle uğraşmaya başladı diye düşünüyorum Bir merakımda acaba bu herif odtü bahçesindemi okudu diyeceğimde yine yakıştıramıyorum. Bilimsel olarak biri açıklarsa sevinirim.

CEVAP BEKLİYORUM

Share:

Türk hükümeti bu skandalı duyunca ne tepki verecek?

Somali’nin ilk kadın bakanı olan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fevziye Yusuf Adem, İstanbul aktarmalı Belçika THY uçağına bir Somalili kadını vizesiz bindirmek isteyince bakanla ilgili şok edici gerçekler ortaya çıktı.

Türkiye’nin yardımlarıyla yeniden ayağa kalkmaya çalışan Somali’de Başbakan Hasan Şeyh Mahmud, bu ayın başında ülke tarihinde ilk kez kadın bakanların da yer aldığı yeni hükümetin kurulduğunu ilan etmiş, bu ülkeyi ziyaret eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da kadın meslektaşı Fevziye Yusuf Adem ile biraraya gelmişti. Kadın bakanla ilgili Somali gazetesi Suna Times’ta çok ciddi bir iddia manşetten verildi. Buna göre önceki gün İstanbul aktarmalı Mogadişu-Brüksel seferini yapan Türk Hava Yolları uçağına binmek üzere Mogadişu Havalimanı’na gelen Adem, beraberindeki heyetle uçağa binmek isterken THY görevlileri ekipte bakanlık sekreteri olarak tanıtılan genç kızın Schengen vizesine sahip olmadığını fark etti. Bunun üzerine Somalili bakana Farhiya Abdi Qaybdiid adlı kızı uçağa alamayacakları belirtildi.


‘Kim olduğumu biliyor musunuz?’

Vatan'ın haberine göre sinirden köpüren bakan, THY görevlilerine, ‘Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz? Ben Başbakan yardımcısıyım. Ya sekreterim de bu uçağa biner ya da bir daha THY uçaklarının ülkemize gelişine izin vermem’ diye tehditte bulundu. Krizi aşmak için uçuşu 2 saat erteleyen THY yetkilileri sonunda pes ederek uçağın vizesiz yolcuyla havalanmasına izin verdi. Ancak Brüksel’e iner inmez, vizesiz yolcu pasaport kontrolünde gözaltına alındı. Somalili bakan bu kez de Brüksel’de olay çıkardı ancak yetkililer ülkeye girişine izin vermedi. Somali gazetesi Suna Times’ın konuştuğu kaynaklar olayın açığa çıkmasının ardından ortaya şok edici bir iddia attı. Buna göre bakanın Kanada’ya gerçekleştirdiği bir önceki seyahatinde de benzer bir olay yaşandı ve yanında götürdüğü iki Somalili, ülkeye iner inmez sığınma başvurusunda bulundu. Bir başka Somali gazetesi Waagacusub’un iddiasına göre bu kişilerden biri daha sonra kadın bakana Kanada’ya götürülmesi karşılığında 20 bin dolar ödediğini itiraf etti. Somali basını bakanın her yurtdışı gezisini ‘para karşılığı insan kaçırma faaliyetine alet ettiğini’ ileri sürdü. Aynı bakanla ilgili geçen hafta da Somali Dışişleri Bakanlığı’nın para karşılığı büyükelçilik koltuğu sattığına yönelik iddialar gündeme gelmişti.

Vizesiz yolcunun ülkedeki milis komutanlarından birinin kızı olduğu ortaya çıktı. İnternet sitesindeki logosunda Başbakan Erdoğan’ın fotoğrafına yer veren Somali Suna Times gazetesi, ‘Türk hükümeti THY uçağının 2 saat bekletildiğini ve Somalili bakanın vizesiz bir yolcuyu zorla uçağa aldırdığını öğrenince ne yapacak?’ diye sordu.
Share:

29 Kasım 2013 Cuma

Deliller Arkadan Gelir!!!

Taylan Kulaçoğlu tutuklandı

Redhack soruşturması kapsamında ikinci kez gözaltına alınan Taylan Kulaçoğlu tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü operasyon kapsamında daha önce serbest bırakılan Kulaçoğlu savcılığın itirazı üzerine yeniden gözaltına alınmıştı.

Bugün Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edilen Taylan Kulaçoğlu nöbetçi mahkemece tutuklandı. Kulaçoğlu'nun soruşturmanın yürütüldüğü Ankara'ya götürüldüğü öğrenildi.

Redhack'in intikamı ağır oldu

Redhack soruşturması kapsamında daha önce gözaltına alınan ve serbest bırakılan Taylan Kulaçoğlu tekrar gözaltına alındı.

Gözaltı haberinin duyulması üzerine sosyal medyada kampanya başlatılırken bir tepki de Redhak'ten geldi.

Konu ile ilgili Twitter'dan açıklama yapan Redhack, ayrıca AKP Ordu sitesini AKP Pendik ve Esenler Twitter hesaplarını hack'ledi.

Redhack hacklediği AKP Ordu sitesinden ve Twitter hesaplarından şu mesajları yayınladı


Redhack ayrıca Twitter'dan şunları yazdı:

"Delillerin tam anlamıyla toplanamamış olup..." demişler ve almışlar Taylan'ı. Sen şimdi yaratırsın sen delilleri kılıfçı ADAlet.

Zulmün elinden nice suçsuz , günahsız insanları çekip aldı bu halk. Taylan'ı da yalnız bırakmayacağız. Masumiyet Korkusuzdur.

İhbar ediyoruz, biz buradayız gelin alın @EmniyetGM Pardon yanlış adres siz ancak masumları alırsınız.

"Bu sistem zulüm üretiyorsa ve zulmün çarkından bir kişiyi alıyorsak bize kardır. Taylan'ı alacağız. Halkız, Haklıyız..."

Demek ki artık suçsuz insanları zulüm yöntemlerinizle alacaksınız.Biz de anladığınız dilden konuşacağız.

Suç yok, delil yok, ama buna rağmen insanların esir edildiği tek ülke benim ülkem. AKP'ye rağmen seveceğiz seni.

Masumlar tutuklanmamak için palayla mı dolaşmak zorunda bu ülkede ?

"Hep öyle yaptınız , taşları bağlayıp köpekleri saldınız bu ülkede"
Share:

Ayak Göbek Ağız !!!



AYAK, GÖBEK, AĞIZ

Zekâ ile başarı ve zenginliğin ters orantılı olduğu bir ülkede yaşıyoruz ne yazık ki. En alttan başlar genelde ve yukarı doğru çıkar: ayak, göbek, ağız. Biraz yukarı çıkarsan ne var? "beyin" boş ver onu konumuz o değil... Ayağını iyi kullanıyorsan çok zenginsindir. Göbeğini iyi kullanıyorsan milyonlar izler. Sesini iyi kullanıyorsan eğer hayranların senin için kendilerini parçalar konserlerde, TV başlarında. Ama beynini kullanıyorsan hiç kimse tanımaz, dinlemez, bakmaz bile. Futbolcunun maç başına aldığı parayı üniversitedeki profesörün on yılda aldığı bir memleket bizimkisi. Yılbaşında sahneye çıkan yırtmacı derin sanatçı 70 milyar alırken, 28 sene sonunda emekli maaşı olarak 25 milyar alan babamın memleketidir burası. Gözümüz yok Allah daha çok versin, nede olsa o gece ülke için önemli bir başarıya imza atmıştır sanatçımız, nesiller boyu konuşulacak bir buluş sergilemiştir. Bu sanatçının bir gecede kazandığı paraya hiç olmazsa ulaşma imkânımız var; babam 56 sene daha çalışsaydı elde edebilirdi ne de olsa. Ama o futbolcular öylemi? Ne elli ne yüz; çok çalışman gerek baba çok... Milyon dolarlardan bahsediyoruz burada.

İspanya devlet başkanı Franco'ya muhabir sormuş bir zamanlar: " bu insanları bu krize, işsizliğe, bunalıma rağmen nasıl yönettiniz?" diye. Devlet başkanı ise: " yüz bin kişilik üç tane beşik yapıp sallayarak" demiş. Ne kadar dâhiyane değil mi? Statlar ve orda avutulan bir topluluk. Ağlayan çocuğu susturmanın en basit ve herkesçe bilinen yoludur. Ağlayan, sızlanan, halinden memnun olmayan bebekleri...

Hazır konu açılmışken buradan sevgili öğrencilerime de selam göndermek istiyorum. Sevgili öğrencim adın önemli değil. Sen renklerine gönül verdiğin takım var ya, hani cebindeki son parayı bilete verip, yenilgisine üzülüp ağladığın takım... Sen mağlubiyete üzülürken, işte o takımın kaptanı meşhur sevgilisiyle, boğazın en lüks eğlence mekânında içkilerini yudumluyor olacak. Ve az sonrada 600 bin dolarlık arabası ile villasına gidip sevgilisiyle senin paranın "vergisini" ödeyecek. Sense önümüzdeki hafta nasıl denkleştirebilirim bilet parasını diye kara kara düşüneceksin. Bağır kardeşim bağır sesin kısılıncaya kadar bağır, sakın söz söyletme takımına olur mu? Memleket soyulsun, askerlerin vurulsun, baban işsiz kalsın, kardeşin aç uyusun ne önemi var. Bu hafta fikstürde bir sıra yükseldi ya takımın gerisini boş ver. Bu maçı unutup önümüzde ki maçlara bak sen.

Durum ortada, beyinsizlerin cirit attığı bir medya, düşünen, üreten bir şeyleri değiştirme çabasındakilerin esamesinin bile okunmadığı bir ortam. İşin enteresan tarafı da bu işte... Herkesin aynı görüşte olmasına rağmen değişen hiçbir şey yok. Magazin yine zirvede, Hülya Avşar'ın selülitleri, Jennifer Lopez'in kalçaları, Seda Sayanın 248. eşiyle yaptığı düğünün görüntüleri, Petek Dinçöz'ün ayrıldığı eşi, Acun'un genç sevgilisi, askerlikten çürük raporuyla yırtıp, Hakkâri dağlarında terörist avlayamıyorum, bari Bodrum sahilinde genç kızları avlayım diyen Şahan'ın yeni sevgilisi

Memlekette akla değer veren yok madem,
Aklı az olanın parası çok madem,
Getir şu şarabı, alsın aklımızı,
Belki böyle beğenir bizi âlem.
(Ömer Hayyam)

Ömer YILDIZ
*
DİPNOT:
Televizyon bize; "Bak işte! Her şey güllük gülistanlık" diyor ve ekliyor: " Füze kalkanı senin neyine! eşbaşkanlık neyine Bak füze kalkanı bop diyenler hapsi boyluyor Sen sus ve dizini izlemene bak

Dizilerdeki Tüm bu karmaşaya rağmen, körü körüne yanlışa tutunanlar unutmamalıdır ki kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış insan, dünyanın en tehlikeli silahıdır! Zira para yüzünden aile katliamlarının artması bu yüzdendir.

Halk, kendini bir türlü ekranlarda göremiyor Zira İş arıyorum iş diye sokak sokak gezenler akşam eve geldiklerinde Bugün ne giysem saçmalığı ile karşılaşıyor

Gerçek şudur:Güne kadın programları ile başlayıp geceyi dizi ve televizyon programları ile bitiren insanlarımız kitlesel bir uykuya yatırılmıştır Bu durum en çok 'küresel efendilerin' işine gelir Zira bu yolla gerçek gündemden uzaklaşan kitleler tepki göstermez ve çevresinde neler olup bittiği ile ilgilenmezler

Halk göremesin diye ekonomik ve kültürel ortam hazırlandı. Zaten 300 milyar Dolar kredi kartı borcu ile yaşamaya çalışan, televizyon dizileri ve artık her gün yapılan maç yayınları ile meşgul edilen halk, sanal alemde olup bitenlerle futbol dünyasının tartışmalarına, kendi kişisel sorunlarından daha fazla zaman ayırmaktadır.
Share:

MGK'nın Fethullah Gülen'i bitirme kararı!!! Yorumsuz

MGK'nın Fethullah Gülen'i bitirme kararının boşbakanlı bol bakanlı sureti... YORUMSUZ !!!

Share:

28 Kasım 2013 Perşembe

İşte Recep'i Adalet Divanı'na götürecek iki belge !!!



Uluslararası Adalet Divanı Birleşmiş Milletlerin yargı organıdır ve uluslararası teröre yataklık dahil pek çok konuya bakar.

El Kaide de malum dünyanın en cani terör örgütüdür.

Bu iki hatırlatmayı yaptıktan sonra somut iki belge sunalım:

Birincisi Konya'da yüklediği 931 adet havan mermisi ile yakalanan TIR şoförü L.K'nın mahkeme tutanaklarına giren ifadesidir.

Buna göre Tayyip Erdoğan, El Kaide'ye yapılan bu silah sevkiyatından haberdar çünkü taşınan havan mermileri MİT ve jandarmanın bilgisi dahilinde ve onların gösterdiği adreslere teslim edilmiş.

Aynı şekilde Jandarma işin içinde olduğundan Genelkurmay da haberdar ve onlar da El Kaide'nin silah tedarikçisi konumunda.

Tablo bu olduğundan ve bu durum mahkeme tutanağına girdiğinden Tayyip Erdoğan'ın terörist El Kaide'ye yardım yani ona silah temin etmekten Uluslararası Adalet Divanında yargılanmasının önü açılmış oluyor.

İkinci belge ise Avrupa'daki Türklerden Mısır halkı için toplanan paraların Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı tarafından ihtiyaç sahibi olan halka değil de yasa dışı örgüte teslim ettiğinin Mısır istihbaratı tarafından belirlenmesidir ki sınır dışı edilmesinin gerçek nedeni de budur.

NOT: Tayyip Erdoğan'ın "ulan" aşağılamasına susan akilli Kadir İnanır'ın lakabı bundan böyle "Ulan Kadir" olmalıdır.

Gökçek'ten vazgeçemez çünkü...

Tayyip Erdoğan'ın Melih Gökçek'i Ankara'da beşinci kez aday yapması risk zira doğal yıpranma diye bir şey var.

Peki Erdoğan buna rağmen Gökçek'i niye mi aday yaptı?

F Tipi cemaat ile birleşip yeni bir siyasi oluşuma kalkışır korkusuyla!

Erdoğan hırsı, enerjisi ve türlü imkanları olan Melih Gökçek'in karşısında konumlanmasının sebep olacağı olumsuzlukları düşünerek onu yeniden aday yapıp yanına aldı ve tıpkı Numan Kurtulmuş misali kendini siyaseten vurabilecek potansiyelli bir lider adayını bu şekilde etkisizleştirmiş oldu.

Baykal'a yapılan kaset operasyonu, Bahçeli'nin rehin edilmesi ve Kurtulmuş ile Gökçek'in lider adayı olarak sıfırlanması siyaset mühendisliğinin tezahürleridir.

MHP aday bulamıyor!

Şaka yapmıyorum MHP pek çok yerde aday bulamıyor.

Sadece belde ve ilçelerde değil pek çok ilde bile göstermelik ve sıradan isimler aday yapılıyor.

En dramatiği İstanbul ve İzmir gibi metrollerde adaylığa adı geçen tek bir ismin bile olmaması.

Meral Akşener, Bahçeli İstanbul adaylığı için kendine böyle bir emrivaki yapmasın diye çırpınıyor.

Keza Oktay Vural, İzmir bağlamında aynı endişeyi taşıyor.

MHP Genel Merkezinde adaylık için bırakın anket çalışması istişare bile yok zira genel başkan yardımcıları birbiriyle küs ve bir araya bile gelemiyor.

Sıradan isimlerin aday yapılmasına tepki gösteren örgütler ise son olarak Mersin örneğinde olduğu gibi anında fesh ediliyor.

Evet Bahçeli'nin MHP'yi getirdiği nokta budur ve heyhat ülkücüler bu dramatik tabloyu koyun misali hala seyrediyor.

 Emine'nin fedaileri!

AKP güruhunun Kamer Genç'in Emine Erdoğan bağlamındaki itirazlarını istismar etmelerini anlarım zira dersane tartışması AKP'i sarsıyor ve gündem değişsin diye çırpınıyorlar.

Peki ya o iki arkadaşa ne demeli?

Dün sabah CNN Türk'ü açtım aman Allahım bir sahiplenme ve bir hücum ki sormayın.

Hem Metehan Demir hem de Hakan Çelik adeta Emine Erdoğan'a fedai olurken Kamer Genç'i asmaya kalktılar.

Kusura bakmasınlar ama o tutumları gerçekte bir hanımı sahiplenmekten ziyade Tayyip Erdoğan'a yalakalık ve yaranma tavırlarıdır zira Kamer Genç, Emine Erdoğan'ın kadınlığını değil onun devletler arasında resmi bir karşılığı olmayan davranışlarını sorgulamıştır ki demokrasilerde böyle şeyler olağandır.

Sadece Metehan ile Hakan değil, durumdan yalakalık çıkaranlar bilsinler bu tutumları kayda girmiştir.

Share:

Nihayet Ağızlarından Baklayı Çıkardılar!!!

Kızlı erkekli eğitim yasaklanıyor…

Haremlik selamlık uygulamasından öte, yeni öğretim yılında kızların okulları ayrı, erkeklerin okulları ayrı olacak…

Bu konuda dersaneleri denetlemenin mümkün olmayacağı sebebiyle kapatılmalarına karar verildi.
Tayyip’in hazırladığı yeni anayasa da yolda…
Kürt-İslam devleti geliyor…
Hem de gümbür gümbür…
Share:

Akp'ye Mektup Var !!!

Barış Atay'dan hükümete mektup: Hiçbir dikta sonsuza kadar sürmez

Şu kadarını söyleyeyim. Böyle devam etmez, hiçbir dikta sonsuza kadar sürmez. Çünkü hiçbir toplum; sizin sandığınız ve buna güvendiğiniz kadar aymaz değildir.

 Ben bu ülkenin, durmadan ötekileştirdiğiniz fertlerindenim. Bu ülkede; size rağmen insanca yaşayacağımıza olan inancı kaybetmeyenlerdenim. Ben geleceğine sahip çıkan ve bunu gasp etmeye çalışanlara hesap soran biriyim.

 Uzun zamandır bu yazıyı yazsam mı yazmasam mı diye düşünüyorum. Şimdiye kadar karar verememem; sizden çekindiğimden değil, bir vatandaş olarak bana yaşattıklarınızın yarattığı hissi, insanlığımdan çıkmadan ve şu ana kadar taşımaktan gurur duyduğum insan yanımı yok etmeden nasıl yazabilirim diye düşünmektendi. Hala bilmiyorum ama deneyeceğim, çünkü artık dayanamıyorum.

 2002'de, ilk geldiğiniz günü hatırlıyorum. Henüz neler olabileceği konusunda ayrıntılı bir değerlendirme yapma fırsatı bulamamıştım. Geçtiğimiz on yılda; yaşadığım ve sevdiğim bu ülkeyi, gün be gün, an be an biraz daha batağa saplayışınızı ve bundan aldığınız garip hazzı gördüm.

 Ben bir oyuncuyum. Doğal olarak işim; karakter yaratmak, yarattığım karakterin psikolojisini anlamak ve duruma uygun bir alt metin oluşturmak. Ne yazık ki bu on yılda, başta başbakanınız olmak üzere hiçbirinizin nasıl bir psikoloji içerisinde olduğunuzu anlayabilmiş değilim. Sizlere hangi açıdan bakarsam bakayım, fantastik, sürreal, ve inanılması güç karakterler çıkıyor karşıma. Bu durumu sadece benim hayal gücümün eksikliği olarak tanımlayabilmeyi ve çözüme ulaşmayı çok isterdim fakat öyle değil. Bu olsa olsa; sizlerin, hayal bile edilemeyecek şeyler yapan ve bundan zerre kadar pişmanlık ya da rahatsızlık duymayan, psikoz yaşayan insanlar olduğunuzu gösterir. Çünkü hiçbir insan, bu kadar yanlışı ve zulmü ardarda yapıp, bunu normalmiş gibi anlatıp, bundan bir başarıymış gibi söz edip, zevk alamaz.

 Bu ülkenin insanları; geçtiğimiz yıllar boyunca sefalet içerisinde bırakılarak, köleleştirilerek, dilendirilerek, korkutularak yönetildi. Açıkçası farklı yöntemler kullanmadınız. Bu yüzden sizi ayrı bir yere koyamayız. Sadece; idol edindiğiniz büyüklerinizin yöntemlerini geliştirip, manipülasyon araçlarını çok etkili kullandığınızı söyleyebiliriz. Tabi bu yükselişinizde; zayıf muhalefetin ve ağzınızdan hiç düşürmediğiniz, "stockholm sendromu" vakası olmayı çoktan geride bırakıp başka bir boyuta geçmiş olan %50'lik kesimin koşulsuz, sorgusuz-sualsiz biat etmesinin etkisini unutmamak gerekir. Fakat bir noktayı kaçıyorsunuz. Ben sizin %50'nizin içinde değilim. Beni görmezden gelebileceğinizi sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Dersim'i ağzınıza sakız edip, Maraş'ı, Çorum'u da gözden gelemezsiniz. Sivas sanıklarını aklayamazsınız. Hula'da ölenlere üzülüp savaş çığlıkları atarken, Roboski'de çocukları bombalayanları saklayamazsınız. Askeri vesayeti bitirdik deyip, 12 Eylül katillerini yargılıyormuş gibi yapamazsınız. Erdal Eren'in mektubunu okurken timsah gözyaşları döküp, Çayan Birben'i gazla öldüremezsiniz. Metin Lokumcu'ya bir rahmet eylemeyi çok görüp, fetüs haklarını koruyamazsınız. Siz kadınları bir eşya gibi görüp yaşamlarını yok sayamaz, bedenleri ve tercihleri hakkında ahkam kesemezsiniz. Çocuklarımız, canımız çocuklarımız deyip, tecavüzcülerini kollayamazsınız. Kızınız rahat rahat sakız çiğneyemedi diye, tiyatrolara el uzatamazsınız. Gazetecileri içeri atıp, "onlar gazeteci değil" diye yaftalayamazsınız. Dışarıdaki gazetecileri abluka altına alıp, boğazlarını sıkıp, sizin istedikleriniz dışında tek kelime bile yazmamalarına rağmen "tasmalarınızdan biz kurtardık" diyemez, gerçekleri yazanları hedef gösteremezsiniz. Demokrasi diye zılgıt çekip, emekçilerin grev haklarını gasp edemezsiniz. Vatan, millet, sakarya nidalarıyla bas bas bağırırken, fetihi hayatınızın en önemli günüymüş gibi kutlarken, ülkeyi önüne gelen yabancıya parça parça satamazsınız. "Batarız" diye korku salarak memura üç kuruş zam yapıp, soygunculara "Deniz Feneri" gibi yol gösteremez, kendinize %60 zam yapıp, başbakanlık sarayları inşaa edemezsiniz. Bayramları yasaklayıp, Hitlervari kongreler düzenleyemezsiniz. Orman arazilerini yedi ceddinize peşkeş çekemez, doğayı HES çöplüğüne çeviremezsiniz.

Şimdi bunları okuyup "yaptık ya" diyebilirsiniz. Şu kadarını söyleyeyim. Böyle devam etmez, hiçbir dikta sonsuza kadar sürmez. Çünkü hiçbir toplum; sizin sandığınız ve buna güvendiğiniz kadar aymaz değildir. Şimdi soracaksınız. "Sen kimsin de bunları söylüyorsun?" diye. Ben bu ülkenin, durmadan ötekileştirdiğiniz fertlerindenim. Bu ülkede; size rağmen insanca yaşayacağımıza olan inancı kaybetmeyenlerdenim. Ben geleceğine sahip çıkan ve bunu gasp etmeye çalışanlara hesap soran biriyim. Ben beğenseniz de beğenmeseniz de üreten, okuyan, eleştiren, sorgulayan ve cevap isteyen bir bireyim. Yani anlayacağınız ben; siz değilim!

 Peki; asıl siz kimisiniz ?

 BARIŞ ATAY

Share:

Definition List

Unordered List

Support